Dünyadan Haberler

Kuzey Kore lideri Kim, Güney'e karşı nükleer silah kullanmaktan çekinmeyeceklerini söyledi

Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansının (KCNA) haberine göre Kim, 2 Ekim'de özel harekat kuvvetlerine bağlı bir birliği ziyaret etti.

Kim, ziyaret esnasında yaptığı konuşmada, Güney Kore'nin ülkesinin egemenliğini ihlal eden silahlı güçler kullanmaya kalkışması durumunda ordusunun "nükleer silahlar da dahil sahip olduğu tüm saldırı güçlerini tereddüt etmeden kullanacağını" söyledi.

Kim, ülkesine karşı silahlı güçler kullanması durumunda Güney'in "yok olacağını" savundu.

Güney Kore lideri Yoon Suk Yeol, 1 Ekim'de "Kuzey Kore'nin nükleer silah kullanmaya çalışmasının Kim hükümetinin sonu olacağını çünkü Kim'in Güney Kore-ABD ittifakının "kararlı ve ezici yanıtı" ile karşı karşıya kalacağını söylemişti.

Brent petrolün varil fiyatı 77,56 dolar

Dün 77,99 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 77,62 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, saat 09.47 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,08 azalarak 77,56 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Texas türü (WTI) ham petrolün varili 73,66 dolardan alıcı buldu.

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ilişkin açıklamaları sonrası petrol fiyatları dün yüzde 4'ün üzerinde yükselmişti.

Biden İsrail'in İran'a ait petrol tesislerine saldırı ihtimaline, "Şu anda bunu tartışıyoruz." diyerek açık kapı bırakmıştı. "İsrail'in İran'a karşılık vermesine izin verecek misiniz?" şeklindeki soruya Biden, "Öncelikle biz İsrail'e izin vermiyoruz, tavsiye veriyoruz. Bugün bir şey olmayacak. Bununla ilgili daha sonra konuşacağız." karşılığını vermişti.

Küresel petrol rezervlerinin çoğunun yer aldığı Orta Doğu'da şiddeti artarak devam eden çatışmaların daha geniş alana yayılacağı düşünceleri fiyatları yukarı yönlü destekliyor. Devam eden gerginliğin küresel petrol arzında aksamaya sebep olabileceği endişeleri piyasada hakim olmaya devam ediyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, Orta Doğu'daki çatışmaların daha da tırmanma olasılığının riskleri ve belirsizliği artırdığını, bölge ve ötesi için önemli ekonomik sonuçları olabileceğini ifade etti.

Öte yandan, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD'de beklenenden zayıf gelen ekonomik göstergeler fiyatların yükselişini kısıtlıyor. Ülkede enflasyonun istenilen seviyeye ineceğine yönelik güven güçlenirken bir yandan resesyon endişeleri devam ediyor.

Dün açıklanan verilere göre, ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 28 Eylül ile biten haftada 225 bine yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ülkede fabrika siparişleri ise ağustosta artış beklentilerinin aksine yüzde 0,2 azaldı.

Dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı Çin'de ise ekonomik hareketliliğin istenen seviyede büyüme göstermediği endişesi sürüyor. Verilere göre, Çin'in fabrika faaliyeti eylülde üst üste beşinci kez daraldı. Uzmanlar, ülkede yaşanan ekonomik yavaşlama ve emlak krizinin yurt içi talebi azaltması nedeniyle imalat sektörünün de olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Ayrıca, Libya'da Merkez Bankası krizinin çözülmesinin ardından kapalı petrol sahaları da açıldı. Bu gelişmenin ardından ülkedeki petrol arzının toparlanarak günlük yaklaşık 1,2 milyon varil kapasiteye ulaşacağı öngörülüyor. Libya'daki üretimin küresel arz artışına katkı sağlayacağı beklentisi fiyatlar üzerinde artış baskısını hafifletiyor.

Brent petrolde teknik olarak 79,15 ile 82,81 dolar aralığının direnç, 75,49 ile 71,83 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Katil İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırıda 2 Lübnanlı öldü

Lübnan haber ajansı NNA'nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının Nebatiye bölgesindeki Bint Cibeyl'e bağlı Hırbet Silm beldesinde bir evi hedef aldığı belirtildi.

İsrail saldırısında 2 Lübnanlının hayatını kaybettiği aktarıldı.

Lübnan'ın güneyine yönelik İsrail saldırılarının gece boyunca sürdürüldüğü kaydedildi.

İsrail ordusunun gece yarısından önce Sur kentine bağlı el-Burc eş-Şimali beldesine düzenlediği saldırıda evlerde ciddi hasar meydana geldi.

Sur'un el-Beyada beldesinde Lübnan ordusu karargahı yakınının İsrail ordusu tarafından hedef alınması sebebiyle yaralanmalar yaşandı.

Ayrıca İsrail savaş uçakları Sur'da ez-Zahira ve el-Bostan beldelerini de bombaladı.

İsrail’in Lübnan’da şiddetlenen saldırılarında 1411 kişi öldü

Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan makamlarına göre, Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül'den beri 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 1411 kişi öldü.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.

Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.

İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu.

Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.

ABD Başkanı Biden, Orta Doğu'da topyekun bir savaşın olacağına inanmadığını belirtti

Başkan Biden, olası bir tam kapsamlı savaştan kaçınılabileceğini ancak bunun için "yapılacak çok şey" olduğunu sözlerine ekledi.

Biden, İsrail'e yardım etmek için Amerikan güçlerinin gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin soruya ise ABD'nin zaten İsrail'e yardım ettiğini söyleyerek "İsrail'i koruyacağız." ifadesini kullandı.

Biden'ın açıklamaları, İran'ın 1 Ekim'de soykırımcı İsrail'e fırlattığı balistik füzelerin ardından geldi.

İsrail ordusunun Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 3 Filistinli öldü

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu Deyr el-Belah'ta ve Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı evleri ve bir bölgeyi hedef aldı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bir evi bombalaması sonucu 3 Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na İsrail ordusunun düzenlediği saldırılarda evlerde yangın çıktı.

İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde birçok bölge ile "Ebu Cezer" ailesine ait evi hedef alması sonucu ölenler ve yaralananlar oldu.

2050'ye kadar gençlerin yaklaşık yüzde 40'ı miyop olabilir

Bu endişe verici projeksiyonlar, 50 ülkeden 2023 yılına kadar toplanan verilerle gerçekleştirilen küresel bir incelemeye dayanıyor.

Önceki tahminlerde 2015'e kadar olan veriler kullanılarak, dünya nüfusunun yarısının 2050'ye kadar miyop olacağı öngörülmüştü.

Çin'deki Sun Yat-Sen Üniversitesi'nden araştırmacıların önderliğinde gerçekleştirilen yeni analiz, 5.4 milyon çocuk ve genç ile yaklaşık 2 milyon miyop vakasını kapsayan 276 çalışmaya dayanıyor.

Asya'da miyop oranı yüzde 70'e ulaşabilir

1990 ile 2023 yılları arasında, 5-19 yaş grubundaki kişilerin küresel miyopluk oranı yüzde 24'ten yüzde 36'ya yükseldi.

Miyopluğun en yüksek olduğu ülke yüzde 86 ile Japonya iken, en düşük oran yüzde 0.84 ile Paraguay'da gözlemlendi.

Çocuklar ve gençler arasındaki miyop oranının bu hızla artmaya devam etmesi halinde, 2050 yılına kadar dünya genelindeki genç nüfusun yaklaşık yüzde 40'ının miyop olması bekleniyor.

Özellikle Asya'da bu oranın yüzde 70'e yaklaşabileceği tahmin ediliyor.

Pandemi miyopluğu artırdı

Son 30 yılda, özellikle 2020'den sonra, miyopluk oranlarındaki artışın yalnızca birkaç bölgede değil, dünya genelinde gözlendiği belirtildi.

Ayrıca, COVID-19 pandemisi sürecinde çocuklar arasında miyopluk oranlarının kötüleştiğine dair bulgular var.

Hong Kong'da 6-8 yaş arasındaki 709 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma, pandeminin ilk yılında miyoplukta hızlı bir artış tespit etti.

Genetik faktörlerin miyoplukta rol oynadığı bilinse de, dünya genelindeki bu ani artışı tamamen açıklayamıyor.

Yapılan bir çalışma, iki miyop ebeveyni olan bir çocuğun yeterince dışarıda vakit geçirmemesi durumunda miyop olma riskinin yüzde 60'a yükseldiğini gösterdi.

Pandemi sırasında çocukların çoğunlukla kapalı alanlarda kalması ve uzaktan eğitimle ekran başında uzun süre geçirmesi, miyopluk riskini artıran etkenlerden biri olarak görülüyor.

Araştırmacılar, özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların görsel gelişim döneminde yüksek düzeyde bir esnekliğe sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Eğitim süresi ile miyopluk arasında bağlantı

Araştırmacılar, Asya'daki yüksek miyopluk oranlarını eğitim süresiyle ilişkilendiriyor. Singapur ve Hong Kong'da çocuklar, henüz iki ya da üç yaşındayken eğitime başlıyor. Bu erken yaşta başlayan eğitim süreçlerinin çocukluk dönemindeki miyopluk oranlarını etkileyebileceği düşünülüyor.

Bu bulgular, genç nüfustaki miyopluk oranlarını zaman içinde daha iyi anlamak ve gelecekte göz sağlığını korumak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Araştırmacılar, miyopluğun neden arttığını belirlemenin ve bir sonraki nesilde görme bozukluklarını önlemek için kanıta dayalı çözümler geliştirmenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Çalışma, British Journal of Ophthalmology dergisinde yayımlandı.

Katil İsrail, Lübnan-Suriye sınırındaki El-Masna Sınır Kapısı'na hava saldırısı düzenledi

Yerel medya kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Lübnan ve Suriye arasındaki El-Masna Sınır Kapısı İsrail ordusunun hava saldırısına uğradı.

Saldırıda, Lübnan'ın başkenti Beyrut ve Suriye'nin başkenti Şam arasındaki yolun da kesintiye uğradığı aktarılırken, ölen ya da yaralanan olup olmadığı konusunda bilgiye yer verilmedi.

İsrail'in Lübnan'da şiddetlenen saldırılarında 1411 kişi öldü

Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan makamlarına göre, Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül'den beri saldırılarda 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 1411 kişi öldü.

Z jenerasyonu için sigara yasağı 1,2 milyon hayatı kurtarabilir

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, akciğer kanseri vakalarının yüzde 85'i sigaraya bağlı olup, bu kanser türü dünya genelinde en ölümcül kanser olarak kabul ediliyor.

Eğer mevcut sigara içme trendleri devam ederse, 2006-2010 doğumlu kişiler arasında yaklaşık üç milyon kişinin akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybedeceği öngörülüyor.

Ancak, bu 650 milyon kişiye sigara satışının yasaklanması durumunda, 2095 yılına kadar 1,2 milyon ölümün önlenebileceği tahmin ediliyor.

Çalışma, The Lancet Public Health dergisinde yayımlandı.

Araştırma, tütünsüz bir nesil yaratmanın etkilerini inceleyen ilk çalışmalar arasında yer alıyor ve 185 ülkedeki kanser vakaları ile ölüm oranlarına ilişkin veriler kullanıldı.

Erkeklerde akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 45'ten fazlası, kadınlarda ise yüzde 31’i önlenebilir.

Kadınlarda daha fazla hayat kurtarılabilir

IARC araştırmacısı ve çalışmanın yazarlarından Isabelle Soerjomataram, bu farkın tütün endüstrisinin son on yıllarda cinsiyet odaklı pazarlama stratejilerinden kaynaklandığını belirtti.

Ancak bazı bölgelerde – Kuzey Amerika, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda – sigara satışlarının durdurulması, erkeklere kıyasla kadınlarda daha fazla ölümün önlenebileceğini gösterdi.

Batı Avrupa'da kadınlar arasında yüzde 78 oranında, Orta ve Doğu Avrupa'da ise erkekler arasında yüzde 75 oranında hayat kurtarılabilir.

Çalışma, sigara yasağının tüm akciğer kanseri ölümlerini engelleyemeyeceğini vurgularken, bu ölümlerin hava kirliliği ve pasif içicilik gibi diğer risk faktörlerine bağlı olabileceğini ifade etti.

Tütünsüz nesil projeleri yolda

Bazı ülkelerde, tütünsüz nesil girişimleri şimdiden uygulanmaya başlandı. Örneğin, Yeni Zelanda 2022 yılında 2008 sonrası doğan kişilere sigara satışını yasaklayan ilk ülke oldu. Ancak geçen yıl, ülkenin muhafazakâr hükümeti bu yasayı kaldırmayı planladığını duyurdu.

Buna karşın, Birleşik Krallık'ta İşçi Partisi hükümeti, eski Muhafazakâr Başbakan Rishi Sunak'ın 2009 sonrası doğanlara sigara satışını yasaklama planını destekliyor.

IARC çalışmasının yazarları, tütünsüz nesil politikalarının tütün kullanımına bağlı sağlık sorunlarını tamamen çözmeye yetmeyeceğini belirterek, sigara vergilerinin artırılması, dumansız alanların genişletilmesi ve sigarayı bırakma programlarının desteklenmesi gibi kanıtlanmış yöntemlerin de uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Dinozorları yok eden asteroit yalnız değilmiş

Araştırmalara göre, aynı dönemde Batı Afrika açıklarına düşen ikinci, daha küçük bir gök cismi büyük bir krater oluşturdu.

Bu çarpışma, bilim insanlarının tahminlerine göre, Atlantik Okyanusu'nda en az 800 metre yüksekliğinde bir tsunaminin meydana gelmesine neden oldu.

2022 yılında Heriot-Watt Üniversitesi'nden Dr. Uisdean Nicholson, bu krateri ilk kez keşfetmişti. Ancak bu oluşumun gerçekten bir asteroit çarpmasıyla mı meydana geldiği konusunda belirsizlikler vardı.

Şimdi ise Dr. Nicholson ve ekibi, Nadir Krateri adı verilen 9 kilometre genişliğindeki bu çöküntünün, deniz tabanına çarpan bir asteroit tarafından oluşturulduğundan emin.

Bilim insanları, bu olayın tam zamanını belirleyemiyor ya da Meksika'da 180 kilometre genişliğinde Chicxulub Krateri'ni oluşturan ve dinozorların sonunu getiren dev asteroitten önce mi yoksa sonra mı gerçekleştiğini söyleyemiyorlar.

Ancak Nadir asteroitinin de Kretase dönemi sonunda, dinozorların yok olduğu dönemde Dünya’ya çarptığını düşünüyorlar. Atmosfere girerken, büyük bir ateş topu oluşturduğu tahmin ediliyor.

Dr. Nicholson, "Glasgow'a çarpan bir asteroit hayal edin ve siz Edinburgh'dasınız, yaklaşık 50 kilometre uzakta. Ateş topu, gökyüzünde Güneş’in 24 katı büyüklüğünde olurdu ve Edinburgh'daki ağaçları ve bitkileri tutuşturmaya yeterdi," diyerek olayın büyüklüğünü anlatıyor.

72.000 kilometre hızla çarptığı tahmin ediliyor

Kraterin fotoğrafı bulunmamakla birlikte, Avustralya'daki Gosses Bluff Krateri'ne benzer olduğu belirtiliyor.

Çarpmanın ardından, yüksek sesli bir hava patlaması ve 7 büyüklüğünde bir depremi andıran sismik sarsıntılar meydana gelmiş olabilir.

Deniz tabanından büyük miktarda suyun yükseldiği ve daha sonra tekrar yere düşerek zeminde eşsiz izler bıraktığı düşünülüyor.

Bu büyüklükteki asteroitlerin Dünya’ya kısa bir zaman dilimi içinde çarpması nadir bir olay. Ancak bilim insanları, neden iki büyük asteroitin birbirine bu kadar yakın zamanda Dünya’ya çarptığını henüz bilmiyor.

Nadir Krateri'ni oluşturan asteroidin yaklaşık 450-500 metre genişliğinde olduğu ve Dünya'ya saatte yaklaşık 72.000 kilometre hızla çarptığı tahmin ediliyor. Bu boyutta bir olay, insanlık tarihinde yaşanmadı.

Dr. Nicholson ve ekibi, Nadir Krateri'ni daha iyi anlamak için TGS adlı bir jeofizik şirketinden yüksek çözünürlüklü 3D veriler analiz etti.

Çoğu krater zamanla aşınırken, bu kraterin iyi korunmuş olması bilim insanlarının kaya katmanlarını daha derinlemesine incelemesine olanak sağladı. Dr. Nicholson, "Bu büyüklükte bir kraterin içine ilk kez bu kadar detaylı bakabiliyoruz, gerçekten heyecan verici" dedi.

Araştırmanın bulguları, Nature Communications Earth & Environment dergisinde yayımlandı.

Eve giren hırsız çamaşırları astı, yemek pişirip ev sahibine not yazdı

16 Temmuz'da gerçekleşen olayda, 36 yaşındaki Damian Wojnilowicz, bir kadının evine girerek çamaşırlarını astı, alışverişini yerleştirdi ve mutfakta yemek yaptı.

Kadın, işten eve döndüğünde bahçedeki eşyaların yerinin değiştirilmiş olduğunu fark etti. Geri dönüşüm kutusu boşaltılmış, hatta kuş yemlikleri bile doldurulmuştu.

Evde ise daha da şaşırtıcı detaylar vardı. Dolaptan çıkarılan malzemelerle bir yemek hazırlanmış, alışveriş torbasındaki ürünler buzdolabına yerleştirilmişti.

Eski mutfak eşyaları çöpe atılmış, yerine yenileri konulmuştu.

Diş fırçalarının başlıkları değiştirilmiş, oturma odasında ise bir kase dolusu şeker bulunmuştu.

Hırsızın, "Endişelenme, mutlu ol, yemek ye" yazılı bir not bıraktığı da belirtildi.

Kadın, bu olayın ardından evinde kalmaya korktuğunu ve bir süre arkadaşında yaşadığını söyledi.

Başka bir evde de duş alıp kıyafetlerini yıkadı

Wojnilowicz, 29 Temmuz'da başka bir evde daha hırsızlık yaptı. Evin sahibi, cep telefonuna gelen güvenlik kamerası uyarısıyla Wojnilowicz’in bahçede dolaştığını fark etti.

Wojnilowicz, duş alıp kıyafetlerini yıkamış, yiyecek ve içecek tüketmişti. Sıcak su havuzu da kirli bırakılmıştı.

Hırsızın evde olduğunu fark eden ev sahibi, damadını eve gönderdi.

Wojnilowicz sarhoş bir halde elinde bir kadehle evden çıktı, ancak kısa süre sonra yakalandı. DNA’sı ilk olay yerinde bulunarak kimliği tespit edildi.

Mahkemede, Wojnilowicz’in evsiz olduğu ve zor bir dönemden geçtiği, mağdurlardan özür dilediği belirtildi.

Wojnilowicz, iki hırsızlık suçlamasını kabul etti ve Cardiff Kraliyet Mahkemesi tarafından 22 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Hakim Christian Jowett, bu olayların mağdurların evlerine ciddi bir müdahale olduğunu ifade etti.

Wojnilowicz’in daha önce de saldırı, kamu düzenini bozma ve teslim olmama gibi dört sabıkası bulunduğu öğrenildi.

Pentagon, İran'ın füze saldırısına karşılık konusunda katil İsrail ile temasta

Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, günlük basın toplantısında, İran'ın 1 Ekim'de düzenlediği füze saldırısına olası bir karşılık konusunda ABD'nin İsrail ile "çok sıkı bir etkileşim" içinde olduğunu belirtti. Singh, "Ancak İsrail'in vereceği karşılığın ne olacağı hakkında daha fazla spekülasyon yapmayacağım." dedi.

Singh, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, iki tarafın görüşmelerinin özel konuşmalar olduğunu dile getirerek, "Size söyleyebileceğim şey, daha çok onların (İsrail'in) tepkisinin ne olabileceğini anlamaya çalışıyoruz. Daha fazla ayrıntıya giremeyeceğim." ifadesini kullandı.

ABD'nin bu konuda İsrail ile istişarelere devam edeceğini söyleyen Singh, İsrail'in hedeflerinin ne olabileceği, vereceği karşılığın nasıl görünebileceği konusunda temasların sürdüğünü belirtti.

Singh, ABD'nin bölgede çatışmaların yayılmasını istemediğini de savunarak, "Biz İran dahil hiçbir ülke veya grupla çatışma istemiyoruz." diye konuştu.

AA muhabirinin, İsrail'in Lübnan'a kara saldırısı başlatmasının ardından ABD'nin bölgeye gönderdiği takviye kuvvetlerinin Güney Kıbrıs'taki hava üssüne konuşlanıp konuşlanmadığı ve bölgede keşif uçuşları yaparken bu üssün kullanılıp kullanılmadığı sorusunu yanıtlayan Singh, ABD'nin üs seçenekleri ve uçaklarının nerede bulunduğu konusunda konuşmayacağını söyledi.

İran'ın İsrail'e füze saldırıları

İran Devrim Muhafızları Ordusu, 1 Ekim'de İran'ın "ulusal güvenliğini" hedef alan İsrail'e füze saldırısı düzenlendiğini bildirmişti. Saldırının Hamas lideri İsmail Heniyye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık düzenlendiği belirtilmişti.

İran devlet televizyonu, İsrail'e yaklaşık 200 füzenin atıldığını ve hipersonik Fettah-1 füzelerinin de ilk kez kullanıldığını duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da füze saldırısıyla İran'ın "büyük bir hata yaptığını ve bedelini ödeyeceğini" söylemişti.

Amerikalılar liman işçilerinin grevi nedeniyle tuvalet kağıdı raflarını boşalttı

Tüketiciler, ABD genelindeki mağazaların tuvalet kağıdı raflarını boşaltırken, yetkililer, grevin tuvalet kağıdı ve şişe su gibi ürünlerin temininde büyük bir soruna neden olmayacağını belirtti.

Amerikan Orman ve Kağıt Derneği (AF&PA) Başkanı Heidi Brock, yaptığı açıklamada, mevcut liman grevine bağlanan "tuvalet kağıdı kıtlığı" haberlerinin farkında olduklarını ifade etti.

Üyelerinin ihracata devam edebilmeleri için Uluslararası Liman İşçileri Sendikası (ILA) ile Birleşik Devletler Denizcilik İttifakını (USMX) greve hızla son vermeye çağıran Brock, bu tür ürünlerin tedarikinde grev kaynaklı herhangi bir olumsuzluk beklenmediğini belirtti.

Brock, ülkede tuvalet kağıdı, kağıt havlu, peçete ve yüz temizleme mendili dahil kağıt ürünü talebinin yaklaşık yüzde 85'inin ABD'li üreticiler tarafından karşılandığına dikkati çekerek, "Kağıt mendil ürünleri yıl boyunca üretiliyor ve sevk ediliyor. AF&PA üyeleri bu temel ürünleri ABD'de üretmeye devam edecek ve ABD genelindeki raflara ulaşmalarını sağlamak için demir yolu ve kamyon kullanacak." bilgisini verdi.

ABD'nin doğusunda ve güneyindeki limanlarda çalışan işçilerin grevi

ABD'nin doğusunda ve güneyinde bulunan limanlarda çalışan yaklaşık 45 bin işçiyi temsil eden ILA ile işverenleri temsil eden USMX arasındaki yeni sözleşme müzakerelerinde anlaşmaya varılamamıştı.

İşçiler, 6 yıllık dönemde yüzde 77 oranında ücret artışı talep ederken, Biden yönetimi yetkililerinin anlaşmazlığı çözmeleri için baskı yaptığı işverenler bu oranı yüzde 50'de tutmuştu.

Sendika üyesi işçiler, maaş artışı ve otomasyon konularında işverenlerle yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle salı günü greve başlamıştı.

Sendikanın 1977'den bu yana ilk kez başlattığı ve Maine'den Texas'a onlarca eyalette 36 limana yansıyan grev, sevkiyatları olumsuz etkilemişti.