Dünyadan Haberler - 4

Filistinli sporcular bayraklarını dalgalandırmak için Paris'te

Fransa'nın Paris Charles de Gaulle Havalimanı'na gelen kafilede yer alan sporculardan yüzücü Yazan Al Bawwab, judocu Fares Badawi ve boksör Wasim Abusal, açıklamalarda bulundu.

Coşkulu karşılama dolayısıyla çok mutlu olduğunu vurgulayan Bawwab, "Hiçbirimiz bu kadar kişinin burada olacağını beklemiyorduk. Ülkemiz baskı altındayken insanların buraya gelip bizi karşılamasından dolayı çok mutluyuz. Biz de insanız ve herkes gibi spor yapmak istiyoruz. Bize de herkese davranıldığı gibi davranılmasını istiyoruz. Buradaki herkese gönülden teşekkür ederiz." dedi.

Filistin'deki vatandaşlarına selam gönderen Bawwab, "Filistinlileri çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Dünya genelinde bizi destekleyen herkesi seviyorum. Bizler insanız. Ancak bizlere insan gibi muamele edilmiyor. Spor yapmaya geldiğimizde, diğer insanlarla eşit olduğumuzu anlamalılar. Filistinlileri çok seviyorum." diye konuştu.

İsrail'in saldırılarıyla ilgili soruya, "Siyasi açıklamalarda bulunmuyorum ama biz de insanız. Bize de diğerlerine verilen insan haklarını verin." yanıtını veren Bawwab, "Fransa, Filistin'i bir devlet olarak tanımıyor. Ancak ben buraya Filistin bayrağını dalgalandırmak için geldim. Ülkesi bulunmayan 15 milyon insan olduğumuzun bilincinde hareket ettiğimizin farkına varılmalı. Polisler, protesto amacıyla dahi bayrağımızı taşımamıza izin vermiyor ama burada beni engelleyemezler." ifadelerini kullandı.

Badawi: "Hiçbir zaman pes etmeyeceğiz"​

Filistinli judocu Fares Badawi, Fransa'da ülkesini temsil edeceği için çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Burada olduğum için çok mutluyum. Bizi çok güzel karşıladılar. Umarım ülkemizi en iyi şekilde temsil edebiliriz. Buradayız, güçlüyüz, güçlü kalacağız ve hiçbir zaman pes etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

Wasim Abusal da kendisinin Filistin'i olimpiyatlarda temsil eden ilk boksör olduğuna dikkati çekerek "Bugün Paris'teyiz. Burada kendimi ailemin arasında hissediyorum. Buradaki insanların hepsi bizim için geldi. Kendilerine teşekkür ediyorum." açıklamasını yaptı.

Rus istihbaratı: Moskova'da bombalı saldırıya karışan şüpheli Türkiye'den iade edildi

Rus istihbaratı FSB'nin basın servisinden yapılan açıklamada, FSB'nin Rusya İçişleri Bakanlığı ile ortak çalışması, Türkiye Cumhuriyeti'nin özel servisleri ve kolluk kuvvetlerinin yardımıyla şüphelinin Bodrum'da yakalandığı belirtildi.

Açıklamada, "Moskova'nın kuzeyinde 24 Temmuz 2024'te bir arabanın bombalanması olayına karışan, uluslararası arananlar listesinde yer alan 1995 doğumlu Rus vatandaşı Yevgeniy Serebryakov, 26 Temmuz 2024'te Rusya'ya getirildi." ifadesine yer verildi.

Açıklama ile paylaşılan videoda, Serebryakov'un ilk sorgusunda, "Şubat 2023'te Ukrayna istihbaratıyla işbirliği yapmak için temasa geçtim." ifadesini kullandığı görüldü.

Rusya'nın başkenti Moskova'da 24 Temmuz sabahı park halindeki otomobilde bir patlama meydana gelmişti. Patlamada aracın içinde bir Rus askerinin bulunduğu ve yaralandığı ifade edilmişti.

Yapılan incelemeler sonucunda olaya Yevgeniy Serebryakov isminde bir Rus vatandaşının karıştığı tespit edilmiş ancak söz konusu şüphelinin uçak ile Moskova'dan Bodrum'a kaçtığı anlaşılmıştı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstihbarat Başkanlığı ve İnterpol/Europol Daire Başkanlığınca, MİT Başkanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ve Muğla İl Emniyet Müdürlüğü ile gerekli koordinasyonun sağlanarak, Rusya INTERPOL Biriminden gelen bilgilerle eşleşen şahsın Bodrum'da Muğla İl Emniyet Müdürlüğü birimlerince yakalandığını duyurmuştu.

İsrail hapishanesindeki idari tutuklu bir Filistinli hayatını kaybetti

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra'nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra'nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra'nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra'nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023'te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Ebu Arra'nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, "Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı." denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700'ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19'a çıktığı aktarıldı.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında en az 5 Filistinli öldü

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail savaş uçakları Gazze kent merkezinin doğusundaki Sahabe Mahallesi'nde iki evi bombaladı.

Biri Elbenna ailesine ait iki eve düzenlenen saldırıda en az 5 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin doğusunda bulunan Ed-Durc Mahallesi'ndeki bir evi bombalaması sonucu ise aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 6 kişi yaralandı.

İsrail, Gazze Şeridi'nin merkezindeki El-Miğraka bölgesinde ise birçok binayı patlatıcılarla havaya uçurdu.

Gazze'deki halk da sivil savunma ekiplerinin yardımıyla İsrail'in, Han Yunus kentinin doğusundaki Beni Süheyla beldesinde bombaladığı evlerin enkazından çok sayıda kişinin cansız bedenini çıkardı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172'si çocuk, 10 bin 798'si kadın olmak üzere 39 bin 175 Filistinli öldü, 90 bin 403 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Pazartesi, pazarı geçerek tarihin en sıcak günü oldu

21 Temmuz Pazar günü, ortalama sıcaklık 17.09 derece Celsius olarak kaydedilmişti ve bu, geçen yılın en yüksek sıcaklık rekorunu küçük bir farkla geçmişti.

Imperial College London'dan iklim bilimci Joyce Kimutai, "Bu, iklim biliminin bize fosil yakıtları yakmaya devam edersek ne olacağını söylediği şeydi. Ve fosil yakıtları yakmayı bırakıp net sıfır emisyona ulaşana kadar sıcaklıklar artmaya devam edecek" dedi.

Copernicus, uydu verilerini kullanarak küresel hava ve deniz sıcaklıklarını gerçek zamanlı olarak güncelliyor.

{ilgili-haber-869748}

Kuzey yarımkürede yaz zirve yaparken ve gezegen, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir sıcaklık döneminden geçerken, günlük rekorların kırılmaya devam edebileceği tahmin ediliyor.

Küresel ısınma, daha uzun, daha güçlü ve daha sık aşırı hava olaylarına neden oluyor ve bu yıl dünya genelinde büyük felaketler yaşandı.

Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa'da sıcak hava dalgaları ve orman yangınları son haftalarda yıkıma yol açtı.

Ayrıca, Kuzey Kutbu'nda yangınlar çıktı ve bu bölge gezegenin diğer yerlerinden çok daha hızlı ısınıyor. Antarktika'da ise kış sıcaklıkları normalin çok üzerinde seyrediyor.

Her ay kendi rekorunu kırmaya devam ediyor

Copernicus, iklim bilimcileri en çok endişelendiren şeyin günlük sıcaklık rekorlarının kırılmasından çok, daha geniş bir ısınma modeli olduğunu belirtti.

Haziran 2023'ten bu yana her ay, önceki yılların aynı ayına kıyasla kendi sıcaklık rekorunu kırdı ve bu daha önce hiç görülmemiş bir durum.

Pazar ve Pazartesi günleri yaşanan sıcaklık, Temmuz 2023 rekorunu sadece biraz geçti, ancak Ağustos 2016'da kaydedilen önceki en yüksek sıcaklık olan 16.8 dereceyi çok geride bıraktı.

Copernicus, 16.8 derece rekorunun, Temmuz 2023'ten bu yana 57 kez kırıldığını belirtti.

Bilim insanları, yaşanılan dönemin, Dünya'nın son 100 bin yıldaki en sıcak dönemi olabileceğini söylüyor. Fosil yakıtların yakılması, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösteriliyor ve ısıyı hapseden sera gazı emisyonları, yükselen sıcaklıkları yavaşlatma çabalarına rağmen artmaya devam ediyor.

Meksikalı uyuşturucu karteli Sinaola'nın kurucusu "El Mayo" ile "El Chapo"nun oğlu ABD'de tutuklandı

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ABD'de fentanil tüketiminin en önemli sebebi olarak gösterilen Sinaloa karteline büyük bir darbe vurduklarını belirtti.

Garland açıklamasında, dünyadaki en tehlikeli uyuşturucu kartellerinden biri olarak görülen Sinaloa kartelinin iki kurucusundan biri olan Ismael Zambada Garcia ile diğer kurucusu "El Chapo"nun oğlu Lopez'in Teksas'ın El Paso kentinde tutuklandıklarını ve önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacaklarını kaydetti.

ABD'nin en çok aranan uyuşturucu kaçakçılarından Sinaloa kartelinin önde gelen liderlerinden 28 yaşındaki Ovidio Guzman, 2023'ün Şubat ayında, Meksika'nın kuzeyindeki Culiacan kentinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınmış, eylül ayında ise ABD'ye iade edilmişti.

"El Chapo" lakaplı Joaquin Guzman ise ABD'nin New York eyaletinde görülen davada geçen yılın temmuz ayında müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

2001 ve 2015'te Meksika'da iki yüksek güvenlikli cezaevinden kaçan Joaquin Guzman, en son Ocak 2016'da yakalanmış ve ABD'ye iade edilmişti.

Google devri kapanıyor mu? OpenAI yeni arama motorunu başlatıyor

OpenAI'dan yapılan açıklamada, "SearchGPT"nin kullanıcılara "net ve ilgili kaynaklarla hızlı ve zamanında yanıtlar vermek" amacıyla yapay zeka modellerinin gücünü webden gelen bilgilerle birleştirmek için tasarlandığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu arama motorunun kullanımına, geri bildirimler almak için küçük bir kullanıcı ve yayıncı grubuyla başlanacağı ifade edildi.

Bu prototipin geçici olduğu, gelecekte bu özelliklerin en iyilerinin doğrudan ChatGPT'ye entegre edilmesinin planlandığı bilgisi verildi.

Açıklamada, kullanıcıların sorularına webdeki güncel bilgilerle hızlı ve doğrudan yanıt verecek "SearchGPT"nin ilgili kaynaklara net bağlantılar sunacağı, ayrıca kullanıcıların aramalarda sohbet eder gibi takip soruları sorabileceği kaydedildi.

OpenAI Üst Yöneticisi Sam Altman da X hesabından yaptığı paylaşımda, "Aramayı bugün olduğundan çok daha iyi hale getirecek alan olduğunu düşünüyoruz. SearchGPT adında yeni bir prototipi başlatıyoruz. Prototipten öğreneceğiz, onu daha iyi yapacağız ve ardından gerçek zamanlı ve maksimum düzeyde yararlı hale getirmek için teknolojiyi ChatGPT'ye entegre edeceğiz." ifadesini kullandı.

Namibya'dan ABD, İngiltere ve Almanya da dahil 33 ülkeye vize zorunluluğu

Namibya İçişleri Bakan Yardımcısı Lucia Witbooi, basına yaptığı açıklamada, Namibya'nın ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Avusturya, İrlanda, Avustralya, Japonya, Hollanda, Brezilya ve Azerbaycan'ın da yer aldığı 33 ülke vatandaşlarına vize zorunluluğu getirildiğini duyurdu.

Witbooi, vize zorunluluğunun 1 Nisan 2025 yılından itibaren uygulanacağını bildirdi.

Bu ülkelerin tamamının hali hazırda Namibya vatandaşlarına vize uyguladığını kaydeden Witbooi, "Namibya'nın 33 yıldır vize serbestisi tanıdığı birçok ülke iyi niyetimize henüz bir karşılık vermedi. İyi niyetimizin neden görmezden gelindiği ise bilinmiyor" ifadelerini kullandı.

Ulusal basında yer alan haberlere göre, ülkenin en önemli gelir kaynaklarından birini teşkil eden turizm sektörü temsilcileri, hükümetin bu kararını tepkiyle karşıladı.

Namib Çölü ve Etosha Ulusal Parkı gibi doğal güzellikleriyle öne çıkan Namibya, çoğunlukla Batı ülkelerinden turistler tarafından ziyaret ediliyor.

Türkiye ile Namibya halihazırda karşılıklı olarak vize zorunluluğu uyguluyor.

Öte yandan, yeni düzenlemeyle birlikte vize başvuru ücreti, Namibya dolarının güncel kur karşılığı ile 65 dolardan 86 dolara yükseliyor.

Kamala Harris: Netanyahu'ya Gazze'deki acil insani duruma ilişkin ciddi endişemi ilettim

ABD Başkan Yardımcısı Harris, Biden ile öğle saatlerinde görüşen Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ayrı bir görüşmede ağırladı.

Kameralar önünde poz veren ikili, görüşmeleri öncesinde herhangi bir açıklama yapmadı.

Görüşmenin ardından kameralar karşısına geçen Harris, Netanyahu ile kapsamlı bir görüşme yaptıklarını ve Orta Doğu ile ilgili gündemi değerlendirdiklerini söyledi.

Harris, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu ve ABD olarak İsrail'e bu konuda her türlü desteği vermeye devam edeceklerini vurguladı.

"Gazze'de son 9 ayda olanlar gerçekten yıkıcı. Çok fazla sayıdaki masum sivilin ölümü dahil Gazze'deki insani acıların boyutuna ilişkin ciddi endişemi Başbakan Netanyahu'ya ilettim. Aynı şekilde Gazze'deki acil insani duruma ilişkin ciddi endişemi de açıkça ilettim." şeklinde konuşan Harris, Gazze'de en az yarım milyon insanın ciddi açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti.

Harris, ölmüş çocukları ve açlıktan umutsuzluğa düşmüş ve güvenlik için yaşadıkları yerden kaçan insanları gördüklerini kaydederek, "Bu trajedilerin ortasında yüzümüzü başka yere çeviremeyiz. Kendimizi bu acılar karşısında hissiz halde bırakamayız. Ve ben de sessiz kalmayacağım." şeklinde konuştu.

Ateşkes anlaşmasının zamanı geldi

Netanyahu ile görüşmesinde Gazze'de artık bir ateşkes anlaşmasına ulaşılmasının zamanının geldiğini ve esirlerin de evlerine dönmesi gerektiğini ifade ettiğini dile getiren Harris, "Şu anlaşmayı yapalım ve ateşkes ile savaşı bitirelim. Esirleri evlerine geri getirelim ve Filistin halkına çok ihtiyaçları olan yardımları temin edelim. Ayrıca sonunda iki devletli çözüme yol açacak sürece de bağlı olmaya devam edeceğim." değerlendirmesini yaptı.

ABD yönetiminin İsrail'e koşulsuz desteğine yönelik kamuoyunda yükselen ciddi eleştiriler karşısında yönetimin iki numaralı ismi olan Harris, Netanyahu'nun önceki gün Kongre'de yaptığı konuşmada oturuma başkanlık etmemiş ve konuşmaya katılmamıştı.

ABD Kongresinin en genç Yahudi üyesi, Netanyahu'nun konuşmasına neden katılmadığını açıkladı

Jacobs, Amerikan MSNBC kanalına verdiği demeçte, Netanyahu'nun konuşmasına neden katılmadığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Netanyahu'nun 39 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtığı bildirilen acımasız askeri operasyonu beni dehşete düşürdü." ifadesini kullanan Jacobs, İsrail ordusunun Netanyahu'nun talimatıyla 10 aydır Gazze'yi yoğun bombardımana tuttuğunu, okullardan mülteci kamplarına, ambulanslardan hastanelere bütün altyapının harap olduğunu belirtti.

Jacobs, "Gazze'yi yerle bir etmenin, neredeyse tüm sivil nüfusu yerinden etmenin ve Filistinli ailelerin neslini yok etmenin kesinlikle hiçbir haklı gerekçesi yoktur." diye konuştu.

İnsani yardımın ulaştırılamadığını ve dağıtılamadığını hatırlatan Jacobs, bu durumun yakın zamanda 1 milyon Filistinlinin en yüksek seviyede açlıkla karşı karşıya kalmasına neden olacağını dile getirdi.

"Netanyahu hesap vermekten korktuğu için savaşı sürdürüyor"

Jacobs, Netanyahu'nun İsrail'de önemli destek kaybettiğini ancak "hesap vermekten korktuğu için savaşı sürdürdüğünü" söyledi. Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına varma konusunda isteksiz olduğunu ve "iki devletli bir çözüm" fikrine karşı çıkmaya devam ettiğini belirten Jacobs, "Gerçek şu ki bu çatışmanın askeri çözümü yok." ifadesini kullandı.

Adaletsizliğe karşı sesini yükseltme sorumluluğu olduğunu kaydeden Jacobs, "İnancım bir kalkan ya da yıkım için bir mazeret değil." dedi.

Netanyahu'nun konuşmasına katılmasının Başbakanı ve hükümetinin tutumunu desteklediğine dair "sahte bir kanıt" olarak kullanılacağını belirten Jacobs, "Kongre'de tribünlere oynamak, İsrail ve Filistin halkının bölgedeki barış ve güvenliğine katkı sağlamaz, esirleri eve getirmez." şeklinde konuştu.

Jacobs, ayrıca Netanyahu'nun konuşmasının savaşı sonlandırmayacağını, bölgedeki ihtiyaç sahiplerine insani yardımları ulaştırmayacağını ve Filistinli çocuklara yitirdikleri çocukluklarını geri vermeyeceğini belirtti.

Netanyahu, dün ABD Kongresi'ne hitap etmiş, konuşmasında Gazze'de sivil can kayıplarının düşük olduğunu iddia ederek burada açlık yaşanmadığına ilişkin ifadeler kullanmıştı. Netanyahu'nun konuşması onlarca defa ayakta alkışlanarak kesilmişti.

ABD'deki ankete göre Trump ile Harris arasındaki oy oranı farkı 1 puana düştü

New York Times/Sienna Koleji tarafından yaptırılan en son anket, Trump ile Harris'in mevcut oy oranları hakkındaki tahminleri gösterdi.

22-24 Temmuz tarihlerinde ulusal çapta 1142 yetişkin ile gerçekleştirilen ankette, Trump'a 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde oy verebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 48 çıkarken, Harris 1 puan geriden gelerek yüzde 47'de kaldı.

Biden ile Trump'ın 27 Haziran'daki canlı yayın seçim tartışmasından sonra yapılan aynı ankette Biden'ın Trump'ın 6 puan arkasına düştüğü görülmüştü.

Siyasi gözlemciler, Biden'ın 19 Temmuz'da yarıştan çekildiğini duyurmasının ardından yerine aday olarak gösterip destek verdiği Harris'in, daha bir hafta geçmeden rakibi Trump'ı 1 puan geriden izleyecek şekilde arayı kapatmasını bu aşamada başarı olarak değerlendiriyor.

ActionAid: İsrail'in Gazze'ye girişine izin verdiği yardım ihtiyacın çok altında

ActionAid UK’den yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırılarını sürdürdüğü Gazze’deki insani duruma ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, Gazze'ye giren yardım miktarının az ve endişe verici boyutlarda olduğu belirtildi.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine atıf yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim öncesinde bile Gazze'de temel insani ihtiyaçların karşılanması için günde en az 500 tır yardıma ihtiyaç olduğu hatırlatılarak, İsrail’in temmuzda yalnızca 710 insani yardım tırının girişine izin verdiği belirtildi.

{ilgili-haber-858507}

1500 insani yardım tırı Mısır'da bekletiliyor

ActionAid UK, açıklamasında şu anda BM ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ait 1500 insani yardım tırının Mısır'da bekletildiği kaydedildi.

Filistin STK'ler Ağı (PNGO) Direktörü Amjad Al Shawa, Gazze'de her türlü insani yardım malzemesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Al Shawa, "(Gazze’de) nüfusun yüzde 100'ü insani yardıma muhtaç... Bu, içinde bulunduğumuz en kötü durum." dedi.

ActionAid Filistin İletişim Koordinatörü Riham Jafari ise "Gazze'deki personelimiz ve ortaklarımız, neredeyse imkansız koşullarda çalışmaya zorlanmalarına ve kendi güvenliklerinden endişe etmelerine rağmen, hayati önem taşıyan yardımları ulaştırmak için olağanüstü çaba harcıyor." açıklamasında bulundu.