Hamit Naci Özdeş Ölümünün 83’üncü Yılında Şükran ve Minnetle Anıldı
Hamit Naci Özdeş Ölümünün 83’üncü Yılında Şükran ve Minnetle Anıldı

Hamit Naci Özdeş Ölümünün 83’üncü Yılında Şükran ve Minnetle Anıldı

Türk sivil denizciliğinin gelişmesinde büyük rolü olan Hamit Naci Özdeş, ölümünün 83’üncü yılında şükran ve minnetle anıldı. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu Direktörü Amiral Cem Gürdeniz, Türk sivil bahriyesindeki modern eğitimin ve öğretimin temelini Hamit Naci’nin attığını ve denizcilik sektörünün gelişmesindeki rolünün unutulmaması gerektiğini belirtti. Tarih araştırmacısı Dr. Mutlu Karakaya ise, İTÜ denizcilik Fakültesi’nin temellerini atan Hamit Naci’nin ticari denizciliğin önemini kavrayarak okul kurduğunu söyledi.

Giresun, Keşaplı bir ailenin çocuğu olarak 1871 yılında Bahriye Mektebi’ne giren ve 1877’de mülazım-ı sani/deniz teğmeni rütbesiyle Osmanlı Donanması’na hizmet etmeye başlayan Hamit Naci, Osmanlı-Rus Savaşı ve Osmanlı -Yunan savaşına katıldıktan sonra 1907 yılında Yüzbaşı rütbesiyle emekli olmuştu. Kendini Türk denizciliğinin ve deniz bilimlerinin gelişmesine adayan Hamit Naci, Heybeliada’da ki Mekteb-i Bahriye’de dersler vermişti. Beyoğlu’nda kendi imkanlarıyla ‘Millî Ticaret-i Bahriye Tüccar Kaptan ve Çarkçı Mektebi’ni açarak yaşadığı toplumun çok ötesinde bir adım atan Naci, İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin temeli olarak modern denizcilik eğitim sistemini başlatmıştı. Türk denizciliğine hizmet eden ve denizciliğin gelişim zaman tünelinde payı olanların unutulmamasını amaçlayan Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu, ölümünün 83’üncü yılında online bir konferans düzenledi. KÜDENFOR Direktörü Amiral Cem Gürdeniz, Rahmi Koç Müzesi’ndeki Fenerbahçe vapurunda her yıl düzenledikleri Hamit Naci’yi anma etkinliğini küresel koronavirüs pandemisi nedeniyle uzaktan yaptıklarını anlattı. Gürdeniz, “Ticaret bahriyesinde akademik eğitim ve öğretimin temelini atan Hamit Naci daha çok hatırlanmalıdır. Bu büyük ismin tarihin arka sayfalarında unutulup gitmemesi için denizcilik camiasının daha çok etkinlik düzenlemesi gerekiyor” dedi.

Tarih Araştırmacısı Dr. Mutlu Karakaya ise, “Bugün Türkiye’de güçlü bir ticari denizcilik kadrosu varsa bunu Hamit Naci’ye borçluyuz. Hamit Naci (Özdeş) Bahriye Mektebi’nden mezun olup doğrudan 93 Harbi’ne katıldıktan sonra ömrünü gemilerde ve seferlerde geçirmişti. Bahriyeden emekli olmadan önceki yıllarında, Mekteb-i Bahriye-i Şahane ve Leyli Tüccar Mektebi’nde muallimlik ve hatta Leyli Tüccar Mektebi’nde müdürlük yapmıştı. Bu okul, askeri bahriye içinde sivil bir bölüm olarak kurulmuştu. Fakat mezunları iş bulamayınca 1905’te öğrenci alımını durdurmuş, 1909’da da kapatılmıştı. Bu süreci bizzat yaşayan Hamit Naci ticari denizciliğin önemini kavradığı için emekli olduktan sonra varını yoğunu bir ticari denizcilik okulu kurmak için harcamıştı” dedi.

Dr. Karakaya, “Hem ticari filonun büyümesi ile zabit ihtiyacının artacağını görmesi, hem de kalifiye eleman tekelini yabancıların elinden alabilmek için bu okulun çok önemli olduğunu düşünmekteydi. Bu önemi devlet kurumlarına da anlatabilmek için pek çok dilekçe kaleme almıştı. Özellikle Maarif Nezareti okulun âli/yüksek eğitim vermediğini iddia ederken, Bahriye Nezareti’nin de desteğini alarak okulun mükemmel bir eğitim verdiğini anlatmaya çalışmıştı. Okulun 1910’dan 1928’e kadar devam eden eğitim sürecinde yetişen kaptan ve makine bölümü mezunları Türkiye’nin ticari filosundaki zabitan kadrosunun temelini oluşturmuşlardır. Bu temel o kadar sağlamdır ki; Milli Ticaret-i Bahriye kapandıktan sonra devlet okulu olarak hizmet veren Ticaret-i Bahriye Mekteb-i Alisi’nden başlayarak Yüksek Denizcilik Okulu ve İTÜ Denizcilik Fakültesi olarak devam eden süreçte bütün öğrenciler Hamit Naci’yi tanır, sever, mesleklerini ona borçlu olduklarını bilir” diye konuştu.