Türkiye Denizcilik Federasyonu ile İMEAK Deniz Ticaret Odası'nın birlikte düzenlediği “Gemi adamları Sağlık Yönergesi ile Mürettebat Eğitimi ve Deniz Yaşamına Uyum Koşullarının Değerlendirilmesi” konulu panel, 29 Ocak 2020 tarihinde İMEAK Deniz Ticaret Odası’nda düzenlendi.
İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde gemilerde personel arasında üzücü ve elim hadise yaşanmaması ve gemi personelinin psikolojik ve moral olarak sağlığına ilişkin alınacak tedbirler konuşuldu.
Panelin başında bir konuşma yapan İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, “Bora Ekşi kardeşimizin uğradığı saldırıya binaen ilgili komite ve Denizcilik Federasyonunun yaptığı çalışma ile özellikle gemi adamlarının seçimi, belgelendirmesi ve eğitiminde oluşan aksaklıkları masaya yatırılıp farkındalık oluşturulması ve personel müdürlerimizin yeniden bilgilerinin güncellenmesi ve süreçlerde yaşanan aksaklıkların masaya yatırılması temasıyla böyle bir çalışma yapıldı” dedi.
Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli ise, dünyada ve Türkiye’de alkol ve madde bağımlığının giderek arttığını ve kullanım yaşının da düştüğünü söyledi.
Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, “Ne yazık ki AB, 2019 yılında Uyuşturucu ve Bağımlılığı İzleme Merkezi 2017 raporunu hazırladı. Ülkemizde maalesef 8 milyon adet MDMA adı ile anılan sentetik uyuşturucu yakalanmış. Tonlarca uyuşturucu madde ele geçirilmiş. Ele geçirilen uyuşturucu miktarı 28 AB ülkesinden fazla. Türkiye’de en çok 15 ile 34 yaş arasındaki erkekler uyuşturucu kullanıyor. Bu maddelere kolaylıkla ulaşılabiliyor. Sadece 1 TL ile bu maddeler alınabiliyor. Kullanım yaşı 9-10 yaşlara kadar düşmüş bulunmaktadır. Ceza İnfaz Kurumuna giren 216 bin hükümlünün 7 binin uyuşturucu madde veya kullanımından girmiş. 16 bin ise satma suçundan dolayı hüküm giymiş. Ülkemizde madde bağımlılığı ve alkol ile ilgili toplam olay sayısı ve olaylarda şüpheli olarak ele geçirilen insan sayısında yüzde 50 lere varan artış söz konusu. Bu olaylara karışan kişi sayısı 2018 yılında 216 bin” dedi.
Türkiye’de gemiadamlarının örgün eğitimlerle yetiştirilemediğini belirten Dereli, “Önceki yıllarda devlet teşekkülleri vardı. Oralar adeta bir okuldu. Orada yetişen mürettebatlar armatör gemilerinde ve yabancı gemilere gittiler. 32 günlük eğitimle yağcı – gemici raporu alarak sağlık raporu ile birlikte gemilerde çalışılabiliyor. Bu konuyu irdelememiz gerekiyor. Kaliteli deniz insanlarını yetiştirip ihraç etmek amacımız olmalıdır” diye konuştu.
Psikiyatrist Dr. Tulga Tolun Şatır ise, gemi adamlarının sağlık raporu konusunda en temel sorunun yönetmeliğin içeriğiyle ilgili olduğunu söyledi.
Şatır, “Sosyal yapı ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Psikiyatriye bakış, toplumun ve denizci adayının psikiyatriye bakışı ile ilgili zaman zaman sorunlar yaşıyoruz. Ekonomik ve yanlış rekabet ortamı bizi ilgilendiren hale geliyor. İnsan kaynakları bölümünün personel bulma sıkıntısı var. Denizdeki herhangi bir olayın idari mi, psikiyatri ile ilgili mi olduğunu ayırt etme ile ilgili sorunlar yaşanıyor”
“Gemi adamları yönetmeliği karmaşık, flu alanları olan ve bahsedilen tanımlar açısından bize göre yeterli olmayan bir yönetmelik. 2001 yılındaki yönetmeliği daha rahat kullanılıyorduk. Bu konudaki en iyi yönetmelikler Ordunun ve THY pilotlarının kullandığı yönetmelikler. Bu yönetmeliklerden feyz alınabilir. 14 yaşındaki öğrencinin denizcilik lisesine başlaması ile 30 yıllık kaptanın göreve başlaması için aynı yönetmeliği kullanıyoruz, aynı rahatsızlıkların olup olmadığına bakıyoruz. Karşılaşılan en önemli sorun anti sosyal kişilik bozukluğuna sahip kişinin neden olduğu sorunlar olarak görünüyor” dedi.
Panele başka bir programda olduğu için uzaktan bağlantıyla görüntülü olarak katılan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da şunları söyledi :
“Menfur olay nedeniyle acımız tarifsiz. Bizim mesleğimiz çalışma şartları itibariyle son derece farklı ve zorlu. Hem işiniz hem de eviniz aynı bina içerisinde. Evden, aileden, sevdiklerinden ve ülkenden ayrı… Son derece zor şartlar. Her gün üzerine gelen yeni regülasyonlar sebebiyle daha da zorlaşan bir çalışma ortamı…. Brezilya’dan Çin’e gidiyorsun 40 gün, limana varır varmaz çevre, Port State kontrol ve birçok kontrol. Hakikaten mesleğimizin ne kadar zorluklarla yapıldığının en çarpıcı örnekleri bunlar. Mesleği icra ederken çalışanların içinde bulunduğu psikolojik durum gayet anlaşılır”
“Menfur olaydan almamız gereken ders; bundan sonra bu tip olayların olmaması için ne tür tedbirler alabiliriz. Yapılan çalışmanın neticeye götürecek sonuçlar üretmesini diliyorum. Gemiye gönderirken makul ve sağlıklı izlenim verirken iki ay sonra bile çok farklı tavırlar sergilenebiliyor. Ümit ederim; bugün yapılan çalışma bizleri sonuca götürecek çalışma olur. Bizler hem Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı ile çalışma yaparız. Kural ise kural, yönetmelik değişikliği ise yönetmelik değişikliği. Her türlü çalışmayı yaparız. Merhum Bora Ekşi’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Umarım bundan sonra bu tip olaylar yaşamayız” dedi.
Gemi adamlarının İşe Alımı, Değerlendirilmesi ve Eğitimi” konulu sunum yapan İTÜ Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Arslan ise, gemi kazalarının büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu belirterek, “Bizim yaptığımız çalışmaya göre yüzde 88’i insan kaynaklı olarak görünüyor. Gemi adamı kaynaklarımız gemi adamı Kursları, liseler, meslek yüksek okulları, fakülteler ve Deniz Kuvvetleri kaynaklı personel. Niteliğin artırılması için bu kaynaklara kadar inilmesi gerekiyor. Denizcilik şirketlerinin en büyük handikabı sürekli 4-5 aylık personel bulması. Bu durum seçip değerlendirme için zamanın kısa olmasına neden oluyor.” dedi.
“Denizcilik Şirketlerindeki Gemi adamlarının İşe Alım Süreçleri”ni anlatan Kaptan Barış Ziya Kaya ise endüstri olarak 4. dönemini yaşasak da denizde insan faktörünün her zaman önemli unsur olmaya devam edeceğini söyledi.
“BIMCO, 2025 yılında 147,500 zabite ihtiyaç duyacak şeklinde araştırma sonucu yayınladı. Personel geldiğinde İnsan Kaynakları Departmanı ile temas kuruyor. Kurumsal şirketlerde en güçlü departmanlar Finans ve İnsan Kaynakları departmanıdır. Denizcilikte durum bu şekilde değil. Personel departmanlarına şirketlerde gereken değerin verilmesi gerekiyor. Personel Müdürü; işveren ile işçi arasında köprüdür. İnsan Kaynakları süreçlerinin denizciliğe uyarlanması zor ancak personel müdürlerinin önce kendini geliştirmesi gerekiyor”
“Her şirket; kurum kültürüne göre, işlettikleri gemilere göre strateji geliştiriyor. Mülakat sırasında davranışsal olarak personelin süzülmesi, test edilmesi gerekir. Seçme ve yerleştirme süreçlerinde mülakatlar çok önemlidir. Seçme ve yerleştirme süreçlerinde psikometrik testler ve kişilik envanteri de son derece önemli. Şirketler, gemiye gönderecekleri personelleri gemiye katılım öncesi tam teşekküllü bir hastanede sağlık taraması yaptırmalılar. Türk denizcilerine özel psikolojik destek birimi kurulabilir ve bu birime ulaşabilecek psikolojik danışma hattı hayata geçirilebilir. Ayrıca denizcilik firmalarına kendi bünyesi içerisinde temel eğitimleri almış bir kişi tayin edilerek bir psikolojik destek danışma hattı kurulabilir” dedi.